Bilinçaltı horluyordu:
Zombi dedi rap Budisti.
Durumun hortlakları ise ;
-Sen buranın adamı değilsin ?
Süt çocuğu gibi eziksin
Şımarık büyümüşsün
-Kafan uçmuş oğlum senin,git intihar et...
İşyerindeki mongol ordusuna yani bireyden çok işe ve duruma asalakmış salyongozların sözlerine anlamsızca alınıyordu belki de alınmıyorlardı içe dönük kuleler.
-Efkarlıyım babam
-Git kendini becer
...
Şantiye ile sevişenler derneği:
Bir zamanlar kule vinç vardı
Maymun adamlar hala hüküm sürerken
Durumu idare edenler
Kendilerini yediler
Beyinlerine işediler
İşi idame ettirmek için
&&&
Uyumsuz tutunamayanlar
Müzik,sinema ve sanatla sevisti
Ama yalnizlasti
Çürük dünya gerçeğinde
&&&
Varoluşun yok oluşu
Anlamsızlığın anlamı
Hiçliğin kaderi
Bilimin imanı
Buluştu körler diyarında
Akıl:Saçmalama hikmet,neyin kafasını yaşıyorsun ?Yazdıkların Anlamsız anlamsız anlamsız
Duygu:Bas git ciğerim,sen içimdeki yangını bilmezsin,materyalist örümcekler ile dolusun.
İçindeki çocuk:Haydi gidelim dostlar hep beraber inşaata işeyelim,yıkılsın harabeler,devrimle birlikte gelsin özgürlük.
İçindeki ebeveyn:Sus,çalış.Uslu ol,ekmek aslanın midesinde.
Şair:Belki bir gün varoluruz
Hiçlik evreninde
Etrafımız çiçek açar
Denize bakan yüreklerde
Ressam:Ucubeleri çizeceğim,ucubelerde çalışan kölemen insanları çizeceğim sonra da yeni bir doğuş için kendi yaptığım resmi yakacağım.
Yönetmen:Bebekleri öldüreceğim,sakat insanlara işkence yapacağım; kötülüğün sıradanlığını göstermek için
Tiyatrocu:Maskeler öldü ey brutus,devir ayağa kalkma zamanı !
Müzisyen:Zorlama kararları
Denize kan giderken
Pelin otu yaktık
Boğma rakı içerken
Ot,toz
Oldu kaz
....
Yazar:Kişilik bölünmesinden mustarip şizofren ! Şimdi burada şair ne anlatmak istemiş diye soracak halk .Bilinçakışı sığınağına sarılıp ot kafasıyla yazman her şeye sürrealist ve avangart demen kurtaracak mi ki yazını ? Ne diyordum şimdi de bana diyorsun ki kuantum fiziği olasılıklar dünyasıdır.
Şeyler şeyler şeyler...
En iyisi kapatıyorum perdeyi
"Düşünüyorum öyleyse yokum "